|
Halay : Ağırlıklı olarak yurdumuzun Güney Doğu ve Orta Anadolu bölgesi olmak üzere en yaygın oynanan oyun türlerimizden biridir. Halay (Alay ) sözcüğü kalabalık, sayı sınırı bilinmeyen, düzenli sıralı insan topluluğu anlamlarında da kullanılmaktadır. Halaylar çoğunlukla el, bel ya da omuzdan tutularak oynanır. Kadın halayları, erkeke halayları ve karma halaylar şeklinde icra edilirler. Halaylar bir, iki, üç ve dört bölümden oluşmaktadır; Ritim ve oyun figürlerine göre ağırlama, yanlama, yürütme, sıktırma, hoplatma, sıçratma, yeldirme gibi adlar almaktadır.
Halaylarda müzik genellikle çok ağır tempo ile başlar, hızlanan bölümlere geçişte melodi ve ritim değişiklikleri göze çarpar. Bazıların müzikleri aynı tempoda devam eder. Fakat tempo giderek hızlanır ve daha canlı icra edilir. Halaylarda kullanılan sazlar çok çeşitli olmakla birlikte Davul ve Zurna en yaygın olanıdır.
Artvin : "Deli horonun üç dakika oynandığı yerde yedi yıl ot bitmez." deyimi, Artvin oyunlarının, hareketliliğini, insan vücudunun uyumlu bir şekilde ne kadar hareketli olabileceğini ve hayranlıkla izlenebileceğini ortaya koymaktadır. Artvin yöresi halkoyunları, bölgenin doğal yapısına, iklimine, yaşam anlayışına ve geçim koşullarına uygun biçimde gelişen ve ilginç özelliklere sahip olarak halk oyunlarımızın önemli bir halkasini oluşturmaktadır.
Barlar :Genellikle Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde (Erzurum, Erzincan, Kars, Bayburt, Ağrı,Artvin) birlikte oynanan sıra oyunlarının ortak adıdır. Bar sözcüğü birlik, beraberlik anlamında kullanıldığı gibi, Şaman Davulu'nun adı "bar" olduğu için, oyunun adını buradan aldığı da ifade edilmektedir.Barların özelliği, yan yana, el ele, omuz omuza, kol kola tutuşarak dayanışmayı gösteren bir oyun olmasıdır. Barlar genellikle yiğitlik ifade ettiği için daha sert ve dik oynanan oyunlardır. Genel olarak yalnız kadınlar ve yalnız erkekler tarafından oynanır. Barların bölümlerin Üsteleme, Sekme, Yelem gibi isimler de verilir.
Barların "Barbaşı" denilen ve elinde mendil, çevre tutan en usta oyuncu idare eder. Barbaşı'nı takip eden oyuncuya "Koltuk", sıranın son oyuncusuna ise "Poççik" denir. Barlarda kullanılan ana sazlar Davul ve Zurna'dır.
Bengi : Balıkesir, Bergama, Kozak ve Edremit Dolaylarında toplu oynanan oyunların en tipik örnekleri olan bengilere, Bergama ve Edremit dolaylarında "Alay havası" da denilmektedir. Bengi'ye Alay Havası adı çok sayıda oyuncu tarafından oynandığı için de verilmiştir.Bengi kahramanlık konularını işleyen bir halk oyunu olarak da kabul edilmektedir. Zafer kutlamaları sırasında oynanmaktadır. İki bölümlüdür;
1-Ölçüsüz, oyuna hazırlık bölümü
2- Ritmik bölüm
Bengi oyunları, Batı Anadolu'da anılan yörelerde Efe başının komutlarıyla davul ve zurna eşliğinde halka şeklinde oynanır. Ağır merdane yürüyüşler, çalımlı hareketler, aralarda uzun havalı ezgiler, birden bire hızlanma oyuncuların oyunu bırakması, oyunun özellikleri olarak sayılabilir. Bengi oyununda çıkış ve ortada gezinme sırasında çalınan müzik, genellikle Ceng- i harbi denilen savaş müziğidir. Belli başlı bengi havalarının adları şunlardır;Bergama Bengisi, Balıkesir Bengisi, Pamukçu Bengisi, Edremit alay Havası...
Bitlis : Bitlis yöresi halkoyunlarının Türk halkoyunları içerisinde ayrı bir ayrıcalığı ve özelliği vardır. Bu ayrıcalık da Bitlis halkoyunlarının gerek oynanış biçimi ve gerekse oyun formları yönünden diğer yörelerimize göre farklılık göstermesindendir. Bu özellikleri Harkusla ve Garzene oyunlarında görmek mümkündür. Bitlis'te halkoyunları; düğünlerde, askere uğurlamalarda, bayramlarda ve özel günlerde oynanır. Özellikle gençlerin eğlenmek amacıyla gittikleri mesire yerlerinde "Erafane" denilen yemekli toplantılarda yenilir içilir, hoş sohbetler yapılır, daha sonra da yöre oyunları oynanır. Bitlis'te oynanan halkoyunlarına Halay veya Govent denir. Bitlis halkoyunları oynanırken oyuncuların kullandığı çeşitli araç gereçler: Bıçak, sopa, tesi (kirman), mendil, kılıç, kalkan...
Bodrum : Bodrum yöresi halk oyunları asker uğurlama, kına töreni, nişan, düğün ve özel günlerde oynanır. Bodrum oyunlarında, her şahsın içinde bulunduğu duruma ve oyun havasının çalınışına göre hızlı ya da yavaş adım cümlelerini görebiliriz. Oyunlarda kol, bacak ve gövde hareketlerinin tümü ile yürüme, diz çökme, atik, eşme, çapraz ve bir ayak üzerinde diğer ayağa transfer asıl hareketleri oluşturur.
Diyarbakır
: Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta kısmında yer alır. Diyarbakır yöresi halk oyunları, halay türüne giren oyunları icra eder. Yöre oyunları genelde aşkı, sevdayı, coşkuyu, sevgiyi, hüznü, yiğitliği, mertliği ve günlük doğa olaylarını içerir. Bütün oyunlar yörenin yaşayış biçimi, sosyal ve kültürel ilişkilerinden etkilenmiştir. Yörede halk oyunlarında tatlı sert karakter ön planda olup, oyun sırasında duygusallık hat safhadadır. Bu yüzden oyunlarda ciddi bir disiplin ve sevinçler çok net ortaya çıkar. Genelde oyunlar canlı ve neşeli olduğundan oyuncuların hemen hemen hepsi kendini oyunun duygusal müziği ve hızlı ritmine kaptırıp, kendinden geçerek çok neşeli bir şekilde bulundukları ortamı coştururlar. Yörede ekip başındaki oyuncu soloya çıkarak kendi maharetini sergiler, bu sırada diğer oyuncular soliste alkışla tempo tutarlar. Yörede soloya çıkan oyuncunun ayrı bir yeri ve önemi vardır, çünkü bulunduğu ortamı genelde neşelendiren ve canlı bir şekilde oynatan ekip başıdır. Yörede her ekip başının kendine has tavır ve figürleri mevcut olup, bir çoğu soloya çıktığı zaman kendini bulunduğu ortamın atmosferine kaptırır ve harikalar üretecek kadar içten ve canlı oynar. Oyun sırasında coşku ve heyecanları dile getirilen yöresel nidalar, arj - e, hoppa, veov, eyvah eyvah, tev, havar güle, havar dıle, ki zava, ki buke
Edirne Üsküp : Edirne halkoyunları gerek Anadolu'nun bölgesel oyunlarından gerek yabancı halkoyunlarından ayrılan kendine özgü yönleri, oynayanı ve seyredenı coşturacak nitelikteki tempolu oyunları ve müziğiyle Türk halkoyunları arasındaki yerini alır. Oyunlar çift davul, çift zurna ile oynanır. Birinci zurna melodiyi çalarken, ikinci zurna ise devamlı olarak dem tutar. Edirne oyunları, Hora ve Karşılama yöresi oyunlarının sevilen bir bölümüdür.
Hora : Trakya yöresinde, özellikle Kırklareli, Tekirdağ, Edirne kısmen Çanakkale çevresinde oynanan başlıca oyunlardır. Hora sözcüğüne paralel olarak kullanılan Depki, Depmek, Depme, Tepmek, Tekme sözcükleri ayak ile vurmak anlamında kullanılmaktadır. Hora oyunlarının en ayırıcı özelliği, sık sık belli bir ritim oluşturarak yere ayak vurma figürleridir. Trakya Bölgesi'nin canlı ve hareketli oyunlarına Hora, Horo, Sirto, Sürto denilmektedir.
Horalarda erkekçe bir görünüş bulunduğu ve melodinin genellinde icra edilirken bir güç doğurduğu, ayrıca yiğit ve yiğitliğe dayalı olduğu görüşünü savunanlar sayıca fazladır. Horalar ritmik hareket tarzlarıyla, dizi biçimli oyunların özellikle ifadesi taşıyan, tipik erkek oyunlarıdır (Eski kasap, Zigoş, Kabadayı...). Bazı yörelerde kadın ve erkekle birlikte oynandığı da görülmektedir. Çift davul, çift zurna oyuna eşlik eder.
Horon : Karadeniz bölgesinde özellikle Doğu Karadeniz'in kıyı kesimlerinde toplu olarak ve daha çok bağlı diziyle oynanan disiplinli halk oyunlarının genel adı "Horon"dur. Horon kelimesi bir rivayete göre "Horom"dan gelmektedir. Horom; mera ve yaylalarda biçilip kurutularak bağlanan otlara verilen addır. Tarlaları dolduran horomların uzaktan görünüşü kollarını havaya kaldırmış insan kalabalığını andırması nedeniyle bu bölgelerde oyunlar horon adını almıştır. Horonlar birkaç kişiyle oynandığı gibi oyuncu sayısı yüzleri aşabilir. Bazı bölgelerde karma oynanan Horonlar daha çok yalnız kadınlar veya erkekler tarafından oynanır.
Horon oyunlarının yöneticisine "Çavuş" adı verilir. Küçük topluluklarda oyunu Çavuş idare eder. Kalabalık gruplarda ise oyun çalgı çalan tarafından idare edilir. Horonlarda kullanılan sazlar ağırlıklı olarak Kemençe-Tulum-Davul ve Zurna'dır...
Karşılamalar : Trakya'nın tamamında, Batı Anadolu ve Kuzey Anadolu'nun bir kısmında, Orta Anadolu'da Yozgat ve Ankara gibi göçmenlerin bulunduğu yerleşim birimlerin oynandığı gibi, Karadeniz'in bir kısmında da oynanmaktadır. Tunceli dolaylarında "Koşamla" adı ile bilinen karşılamalar kadınlı ve erkekli oynanmaktadır. Karşılama; iki kişinin karşılıklı oynaması anlamında kullanıldığı gibi, bir olaya karşı olumlu ya da olumsuz tepki göstermek, gelenin hatırını hoş etmek için yola çıkmak anlamlarına da gelmektedir.
Oyunlar kadın, erkek ya da karma biçimlerde oynanmaktadır. Oyunlar el ele, omuz omuza, küçük parmaklardan tutarak ya da kemerlerden tutarak oynanır. Karşılamalarda mendilin önemi çok büyüktür. Oyunlar ağır bir tempoda başlar, gittikçe hızlanma gösterir. Açık yerlerde çift davul ve zurna, kapalı yerde ise def, saz, darbuka, zilli maşa oyunlara eşlik eder.
Kaşık : Genellikle Güney Anadolu'nun Akdeniz'e uzanan kesimleri ile Orta Anadolu, Batı Karadeniz ve Marmara'nın bir bölümünde oynanan bir oyun türüdür. Kaşıklı Zeybekler ve Güvendeler de bu türe dahildir. Ege Bölgesi'nde kaşıklı Zeybek oyunları da bulunmaktadır. Oyunlar Daire şeklinde ya da karşılıklı dizilerek oynanır. Kaşıklar oyunda ritim saz görevini görmektedir. Kaşıklar ağaçtan yapılmakta olup, "Şimşir Ağacı"ndan yapılanları tercih edilmektedir. Bazı bölgelerde tahta kaşık yerine fincan ve kemik de kullanılmaktadır. Tahta kaşıkları şakırdatarak topuk kakmak, omuz ve kuşak oynatmak gibi kıvrak figürlerin bulunması, kaşık oyunlarının karekteristik özelliğidir. Oyunlarda kadın ve erkekler aynı oyunu ayrı ayrı oynarlar.
Semah : Semah kelimesi, Anadolu da çeşitli bölgelerde Semah, Zamah, Zamak, Zemak, Semak... gibi şekillerde kullanılmaktadır. Semah, Alevi ve Bektaşilerin Bezmi-i Cem'de sazlar eşliğinde döndükleri dinsel törenin içinde bir bölümdür. Semahlar, Alevi ve Bektaşi inancını taşıyan ve farklı coğrafyalara dağılmış bulunan insanlar arasında görülmekte olup, kökende göçebe toplumun dinsel töreninin bir parçasıdır. Semahlar kadın ve erkeklerin birlikte döndükleri bir ibadet biçimidir. Semahlarda tutuşma yoktur. Her semahçı kendi içinde bağımsız semah döner. Semahlar "cem" ya da "muhabbet" adı verilen toplantılarda daha çok 3, 5, 7, 12 kişilik gruplarla yapılır. İcra sırasında ezgileri çalıp söyleyen kişiye "Zakir" adı verilir.
Semahlarda ezgiler, ağırdan başlayıp gittikçe hızlanan bir tempoya sahiptirler. Semahlar iki ya da daha çok bölümden oluşur. Bu bölümlere Ağırlama, Yeldirme, Yürütme, Pervane veya Pervaz adları verilmektedir. Bağlama semahların ayrılmaz bir parçasıdır.
Seymen : İç Anadolu, Kuzey Anadolu ve Ege bölgesinin bazı kesimlerinde görülen bir oyun türüdür. Seymen, Seyman,Sevmen, Seğmen gibi isimlerle tanınır. Genelde erkekler tarafından oynanır. Seymenlik geleneği yurdumuz Ege düğünlerinde seymenlerin belli başlı oyunu Zeybek çeşitleridir. Ankara Zeybeği ve Kastamonu Zeybeği oyunlarının o bölgede Seymenler tarafından oynanır. Ankara yöresinde efe, yiğit ruhlu anlamlarına karşılık gelen bir sözcük olarak seymen kullanılır. Seymenler yayadırlar, ata binince adları da değişir. Yörenin asayişini sağlayan yiğit ruhu kişilerdir. Bunlara zeybek de denilir. Bu nedenle de Seymen oyunlarına Zeybek oyunları da denilmektedir. Kullanılan sazlar bağlama ve kaşıktır.
Silifke : Selçuklu devletinin kuruluşundan itibaren, Türkmenlerin en önemli yerleşim alanlarından biri olmuştur. Burada yerleşen Türkmenler "Teke Türkmenleri" ve "Yörük" olarak bilinir. Yörükler belirli bir çevre içerisinde mevsim şartlarına göre göç ederler. Oba ve yaylaların getirdiği kültür zenginliğini yaşar ve yaşatırlar. Anadolu'nun en renkli kültür dağarcığı, sıcak iklim kuşağına rağmen en hızlı olarak bu bölgede yaşanır, yaşatılır. Bölge kaşık oyunları, zeybekler ve semahları ile bilinir. Ritm çok önemli ve akıcıdır. Türkmenler, Avşarlar ve Yörükler, hayatlarını türkülerle, danslarla anlatırlar. Oyunlar çok hareketlidir, kısa aralıklı ritimler çoğunluktadır. Bu da oyun ve figürlerdeki akıcılığı ve beceriyi ön plana çıkarır. Çoğu oyunda oyuncular ritme, ellerinde ustalıkla kullandıkları tahta kaşıkları kullanarak eşlik ederler. Akdeniz ve Ege'nin karakteri olarak bu yörede de oyuncular ferdi olarak dansa katılır, el ele tutuşma yoktur. Enstrüman olarak müziğe klarnet,kaval, keman, kemane, bağlama, cura ve davul eşlik eder.
Teke : Anadolu'nun güney kesimlerinde Teke Yöresi'nde yaşayan Türkmenlerce oynanan oyunlara teke oyunları, bu oyunların müziklerine de "Teke Havası" denilmektedir. Teke zortlatması tabiri ise, Teke denilen ve yörede çok olan Karakeçinin hareketlerinin yansımasından ileri gelmektedir. Ayrıca yöresel tanımlamaya uygun olarak, teke oyunları Teke Türkmenlerinin oturduğu yörenin oyunlarına verilen genel bir ad olarak da kabul edilmektedir.
Oyunlar kadın erkek birlikte ya da yalnız erkekler veya yalnız kadınlar tarafından oynanır. Teke zortlatmaları oynanmadan önce yörede "Gurbet Havası" tabir edilen uzun havalar okunur. Bu havalar yöre halkının çeşitli sosyal olaylara gösterdiği duyarlılığı simgeleyen hüzünlü havalardır. Bunların arkasından okunan hızlı tempodaki Zortlatma, Kıvrak Zeybek, Kabaardıç gibi oyun havaları gurbet havasının yarattığı hüzünlü ve ağır havayı heyecanlı bir coşkuya dönüştürürler. Eşlik çalgıları genellikle sipsi ve üç telli cura'dır. Kaval ve kabak kemane ve darbuka da oyunlara eşlik eder.
Van : Van, halk oyunları bakımından en zengin yörelerden biridir. Yörenin oyunları kuzey ve güneyde farklı karakter gösterebilmektedir. Van'da oynanan oyunlar kızlı-erkekli olduğu gibi erkek ve kızların yalnız oynadığı oyunlar da vardır.
ERKEK KIYAFETLERİ
Halen köylerde, ilçelerinde günlük hayatta giyilen kıyafetler oyunlarda da giyilmektedir. Tümüne birden ŞAL-ŞEPİK denir. Paçaları geniş ve belden uçkurlu pantolon üzerine keçi kılından dokunmuş veya yün kumaştan yapılmış CEPKEN ve yine aynı kumaştan YELEK giyilir. Bele kuşak bağlanır. Kusağın üzerine de kalın bir deri kemer bağlanır. Gömlekler, yakasız, kolları bilekten düğmelidir. Ayağa da çesitli renklerde yünden örülmüş çorap giyilir.
KADIN KIYAFETLERİ
KİRAZ adı verilen iç gömlek, 1.5-2 m uzunluğunda KOLÇAK'la bir bütündür. Kolçaklarin görevi iş yaparken kol ağızlarının kirlenmemesi içindir. İş esnasında bu sarkıtlar kola bağlanır. İç gömleğin üstüne, yünlü kumaştan ve lastikli, belden büzmeli İÇ ETEK giyilir. Bunun üzerine, kadifeden yapılmış, üst kısmı bele kadar kapalı alt kısmı ön tarafı açık olacak şekilde büzgülü ve etek kısımları işlemeli olan bir entari (FİSTAN) giyilir. Entarinin üzerine de gene aynı kumaşlardan yapılmış ön tarafından cepli YELEK veya kolları uzun CANFES giyilir.
Yallı : Kuzeydoğu Anadolu (Kars ve Artvin) bölgesinde Nanay, Halay, Bar gibi türkülü, çalgılı, disiplinli ve toplu oynanan oyunların hepsine birden ad olan bu sözcük, daha çok Bar karşılığı olarak kullanılmaktadır. Bu bölgenin yiğitlerine "Koçak" denilmektedir.
Özellikle Kars, Karaköse (Ağrı) ve civarında rastlanan bir oyun türüdür. Çalgılı, çalgısız yalnız türkü söylenilerek oynanabildikleri gibi, kadın ve erkek beraber oynanan şekilleri de vardır. Tutuşmalar genellikle omuzlardandır. Oyunun başında olan oyuncuya "Yallı Başı", "Halay Başı" ( Sıra Başı) gibi adlar verilmektedir. Yallı Başı'nın yanındaki oyuncuya "Muavin", en sonda bulunan oyuncuya da "Ayakçı" denilmektedir. Genellikle yallı oyunu 10-15 kişiden oluşur, fakat bazı düğünlerde yüzden fazla kişi oyuna katılmaktadır. Tempo itibariyle Yallı oyunları yer adları ile anılırlar. Nanay olunlar yer adları ile anılırlar. Iğdır Yallısı, Çıldır Yallısı gibi...
Zeybek : Zeybek oyunlarımızın en zengin bölgelerinden biri olan Aydın yöresi oyunları, kahramanlık, yiğitlik ve kendine güveni sembolize eder. Aydın ili geleneksel halkoyunları yönünden diğer Ege illeri gibi "Zeybek Oyunları" bölgesinde yer alır. Zeybek oyunlarının çoğu erkeklerce oynanır. Çeşitli bölgelerde karma da oynanabilmektedir. Zeybek oyunlarında figür olarak kartalların konduktan sonraki ve kalkışları sırasındaki sekişleri simgelenmektedir. Zeybek oyunları çalgılara göre de değişmektedir. Ancak daha çok davul-zurna, saz-bağlama eşliğinde oynanır.
Zeybekler : Zeybekler oyunları Batı Anadolu'ya ait oyunlar olup, yurdun çeşitli yörelerinde de görülmektedirler. Kuzey'de Marmara Havzası'ndan başlayarak Antalya Köfrez'ine kadar uzanan bölge zeybeklerin en yoğun olduğu bölgedir. Batı Karadeniz'in iç kısımlarında Kastamonu, Safranbolu ve Bolu'da, iç Anadolu Bölgesinin Ankara, Eskişehir gibi yerleşim merkezlerinde de mevcuttur. Sözlük anlamı olarak Zeybek-"Subeyi"-"Birlik Beyi" anlamına geldiği gibi, efelerin yanında bulunan gözüpek yiğitler için de kullanılmaktadır.
Zeybek oyunları ritmik yapı ve tempo itibariyle iki ana grupta toplanır. 1-Ağır Zeybekler; erkekler tarafından solo ve toplu halde oynanır. 2- Kıvrak Zeybekler; erkekler tarafından oynandığı gibi, kadınlar tarafından oynanan kıvrak zeybekler de yaygındır.
|
|